Merkez
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar
Memleketimi anlatmak, başka bir güzellik. Evet, Öncelikle, lütfen şuna hep birlikte dikkat edelim ve özen gösterelim, buranın ismi Afyon değil, Afyonkarahisar.
Afyonkarahisar, belki yalnızca gezmek için buraya gitmeyeceksiniz ama burası konumu itibarıyla, ülkemizin metropol illerinin Antalya bağlantı noktasında bulunması nedeniyle, çoğu kez, yalnızca durmadan ve bazen de meşhur konaklama tesislerinde bir süre durularak geçilen bir yer olarak öne çıkıyor.
Belki ilginizi çeker, işte Afyonkarahisar’ın gerçek kimliği aşağıda.
Afyonkarahisar
ULAŞIM
Afyonkarahisar’a diğer belli başlı İllerin uzaklıkları şöyle: Ankara: 256 km. İstanbul: 460 km. İzmir: 327 km. Antalya: 292 km. Bursa: 273 Konya: 223 km. Evet: gördüğünüz gibi, Afyonkarahisar; sanki ülkemizin tam ortasında bir yer. Bu kadar merkezi konumda olmasına rağmen; yine de son yıllara kadar yeterli kalkınmayı gösterdiğine inanmıyorum, ama son yıllarda: sanırım büyük yatırımlar yapılıyor ve şehir daha güzel ve ekonomik olarak daha güçlü bir hale gelecektir.
Özellikle: yakın bir zaman öncesine kadar, şehrin içinden geçen şehirlerarası karayolu; şehir dışına taşınmış ve şehrin içindeki trafik yoğunluğu azaltılmış. Ayrıca: birçok yeni turistik tesis yapılmış ve halen yapılmakta. Ülkemizin tam merkezinde, birçok yolun kesişim noktasındaki bir mahallin, çok daha ileri ekonomik düzeyde olması gerekir diyorum ve zamanla ekonomik ve sosyal durumun daha da ileri düzeye ulaşacağına inanıyorum.
Bu arada: Afyonkarahisar, konumu ve geçmişte yapılan yatırımlar sonucu, bugün, demiryolu açısından da son derece şanslı bir durumdadır. Afyonkarahisar il merkezi, dört ayrı demiryolu hattının birleştiği noktada bulunan tek il merkezidir. Afyonkarahisar’a, ülkemizin pek çok ilinden demiryolu ile ulaşmak mümkündür.
Afyonkarahisar
GENEL
Ege bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünde bulunan Afyon ili, coğrafi konumu itibarıyla Marmara ve İç Anadolu bölgelerini, Ege ve Akdeniz bölgelerine bağlayan bir geçit olmuştur. Bu özelliği nedeniyle, tarih boyunca doğu ile batı, kuzey ile güney arasında bir köprü, bir intikal bölgesi olmuştur.
MÖ.3000 yıllardan başlayarak, bilinen 5000 yıllık bir tarihe sahip olan sırasıyla: Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar burada hüküm sürmüşlerdir.
Anadolu’nun üstünlüğünü ele geçirmek isteyen yada korumak için yapılan büyük savaşlardan: İpsos (MÖ.301), Miryakefalon (1176) ve Büyük Taarruz (1922) savaşları, Afyon topraklarında cereyan etmiştir. Geçiş ve kavşak bölgesi olması nedeniyle, Hititler Arzava seferine giderken, Afyon’dan geçmişlerdir. Frigler, gelip Afyon’a yerleşmişlerdir.
Persler, Apameia (Dinar)ı merkez edinmişlerdir. Roma ticaret yolları, Afyon’da düğümlenmiştir. Bizanslılar, Amarium (Emirdağ) u askeri üs yapmışlardır. Araplar ve Türkler,
SUCUK
Afyonkarahisar’dan geçip de, sucuk almamak olmaz. Sucuk, ülkemizde severek tüketilen ve üretimi çok eskilere dayanan, geleneksel et ürünü. Üretiminde: sığır, koyun ve manda etleri veya bu etlerin belirli orandaki karışımları kullanılıyor. Etler, önce toz şeker ve nitrit gibi kürleme maddeleri, çeşitli baharatlar ve sarımsak ile kıyılıyor.
Daha sonra, kılıflara doldurulan bu karışımın fermantasyon ve kuruma aşamaları geçirmesiyle, sucuk elde ediliyor. Sucukculuk: Afyonkarahisar’da, uzun yıllardan beri yapılmakta. Sucuk imalinde, kaliteli et kullanıldığından, buranın sucukları özellikle tercih ediliyor.
Afyonkarahisar Haşhaş
HAŞHAŞ
Haşhaş bitkisinin üretimi, çok eski zamanlardan bu yana yapılıyor. MÖ.5’nci bin yıllarda, Sümerlerin yazıtlarında, haşhaşın mevcudiyeti görülüyor.
Asuri kabartmalarında da, haşhaş resimleri görülmüş. Bazı iddialara göre: haşhaşın anavatanı:; Orta Asya yani Türkistan. Ancak:; Anadolu’da ve özellikle Afyon dolaylarında bulunan Etiler döneminden kaldığı iddia edilen taş kabartma ve hatta paralarda, haşhaş resimleri görülüyor.
Bu eserler: Afyon Müzesinde bulunmakta. Zaten, şehrin ismi de, bu bitkiden geliyor. Türkiye’de haşhaş ekimi ve alımı devlet kontrolünde ve izni altında yapılır. Yıllık 12.000 ton kadar haşhaş ekimi yapılır. Bunun büyük bölümü ise, Afyon sınırları içindedir. Osmanlı döneminde, Sultan II. Selim tarafından: Afyonun hası burada yetişiyor denilerek şehrin ismi verilmiş.
Afyonkarahisar Lokum
LOKUM
Evet, Afyon yöresinde bulunduğunuzda mutlaka gözünüze çarpacaktır, bir çok çeşidi bulunan lokumlar burada üretiliyor. Mutlaka tadına bakmalısınız. Hatta, çoğu insan, yakınlarına yolculuk anısı olarak Afyon lokumu alıp götürmektedir. O kadar çok çeşidi var ki, şaşacaksınız ve de çok taze olması büyük avantaj.
KAYMAK
Kaymak, eskimeyen lezzetlerdendir. Manda sütünden yapılan makbuldür. Ekmek kadayıfının üstüne konularak yenilir. Mutlaka deneyin. Tadına doyamayacaksınız.
Afyonkarahisar Ekmek Kadayıfı
EKMEK KADAYIFI
Afyon bölgesinde yapılan bir tatlı türü. Üzerine kaymak konulduğunda, tadına doyum olmaz. Mutlaka denemelisiniz.
NE YENİR
Afyonkarahisar mutfağı; geleneksel lezzetleriyle zengin çeşitliliğe sahiptir. Özellikle: hamur işlerinde haşhaş ve haşhaş yağı kullanımı yaygındır. Yemeklerde ise, etin özel bir yeri vardır. Nohut ve buğdaydan elde edilen, göce ve düğü (ince çekilmiş bulgur) yemeklerde çokça kullanılır.
Özel günlerde kurulan meydan sofralarında, toplu yemek yenir ve bu yemeğe “sıra yemeği” denir. Sıra yemeğinde, 10-15 çeşit yemek bulunur. Yemek sonunda, sindirimi kolaylaştırması için, “bamya çorbası” verilir.
Buranın en meşhur yiyeceği: Patlıcan böreği. Evet; bunun dışında: ekşili bamya, tadılması gereken lezzetlerden. Ayrıca, buraya özgü kaymak ve kaymaklı ekmek kadayıfı.
GEZİLECEK YERLER
Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi
ARKEOLOJİ MÜZESİ
Konya yolu üzerinde, Kurtuluş Caddesindedir. Oldukça zengin bir koleksiyona sahiptir. Bölgedeki 40 kadar höyük, 20 kadar antik şehirden derlenen eserler ile, kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans devrine ait kazı çalışmaları sonucu bulunan eserler sergileniyor.
Müzenin bahçesinde: Herakles, İmparator Hadrian tipi büyük heykeller, İon-Korint tipi sütun başlıkları, üzeri yazıtlı veya kabartmalı ve bölgenin tipik eserleri arasında olan “Kapı Tipi Mezar Stelleri”, pişmiş toprak lahitleri ve çeşitli mimari eserler sergileniyor. Müzede mevcut arkeolojik eser sayısı: 13.276’dır. Ayrıca: 26.564 sikke, 33 el yazması kitap bulunmaktadır.
Yıllık ziyaretçi sayısı: 12 bin civarında. Müzenin en önemli yanı: Türkiye’de eser bakımından, beşinci sırada bulunması. Evet, yani eser sayısı ve kalitesi gerçekten yüksek. Müzede: Hitit dönemine ait, dünyada benzeri bulunmayan bir eserde sergileniyor, gittiğinizde göreceksiniz.
Bu eser: Afyonkarahisar’a bağlı Çavdarlı Köyü yakınlarındaki Kovalık Höyüğünde yapılan çalışmalar sonrasında ortaya çıkartılan ve dünyada benzeri olmayan, Hitit dönemine ait erkeklerin kutsal sayıldığını gösteren “Libasyon” adı verilen bir kap.
Ayrıca: müzede sergilenen, Hitit dönemine ait mermer üzerine resim yazısı da büyük ilgi çekiyormuş.
Müzede sergilenen eserlerden: Afyonkarahisar mermerinin geçmiş dönemlerde heykeltıraşlıkta kullanıldığı görülüyor. Afyon mermeri, bu özelliği nedeniyle, dünyanın değişik mekanlarını süslemiş. İnsan figürlerinde, tapınaklarda, kiliselerde, ünlü kişilerin mekanlarında Afyonkarahisar mermeri görmek mümkün.
Afyonkarahisar Zafer Müzesi
ZAFER MÜZESİ
Anıt park karşısında, Hükümet konağı yanındadır. 1913-1914 yılları arasında yapılmıştır. Bina 1985 yılında Zafer Müzesi olmak üzere, tahsis edilmiş ve 1992 yılında; Başkomutan Tarihi Milli Park Müdürlüğü buraya taşınmıştır. Dekorasyon ve düzenleme çalışmaları devam eden bu binanın önemi, tüm ulusun ölüm-kalım mücadelesi verdiği bir döneme (1919-1922) ait olmasındandır.
Evet: zemin katta 10 oda, 1 toplantı salonu, üst katta 9 oda ve sergi salonu var. Başkomutan Meydan Muharebesinin planlandığı ve taarruz emrinin verildiği yerdir. Müzede: Başkomutan savaşı ile ilgili bilgiler verilmesinin yanında, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa ve Batı Cephesi Harekat Şube Müdürü Tevfik Bıyıkoğlu anısına, kaldıkları odalar düzenlenmiş ve ziyarete açıktır.
Afyonkarahisar Zafer Anıtı
ZAFER ANITI
Şehir merkezindeki Anıt park içinde, kübik bir kaide üzerinde, Türk ve Yunan güçlerinin sembolü, iki insanın bulunduğu ve Türk’ün zaferini anlatan, 1936 yılında açılan bir anıttır. Devrin önemli heykeltıraşlarından Krippel tarafından; 1934-1945 yılları arasında yapılmıştır. 27 Ağustos 1922 tarihinde Kurtuluş Savaşında, Afyon’un Yunan saldırılarından kurtarılışını sembolize eden, tunçtan bir anıttır.
Anıt: yeşil porfır bir platform üzerindedir. Yine porfirden dikdörtgen bir kaidenin taşıdığı, iki çıplak insan figüründen meydana gelen bir kompozisyondur. Kaidenin uzun kenarında çerçeveler içinde, rölyef halinde işlenmiş Kurtuluş Savaşını simgeleyen figürler var.
Kaidenin ön yüzünde: Atatürk’ün portresi, sol yönünde de Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak’ın, harita üzerinde Başkumandanlık Savaşını planlarken yapmış oldukları hazırlıkları, arka yüzünde de, askerin taşıdığı sancağı, işgalden kurtulan halkın öpmesi, sağında da Mehmetçik’in süngü taarruzu kabartmalar halinde tasvir edilmiştir.
Kaidenin üzerindeki heykeller: normal insan boyutlarından daha büyük ve hareketler son derece canlıdır. İşgalcileri sembolize eden ve yerde yatan figürün; büyük bir çaresizlikle aşağıya sarkmış olan başındaki ızdıraplı yüz ifadesi ve bitkin vücudu, yenilgiyi göstermektedir.
Ayaktaki figürün yüzünde ise, büyük bir hiddet ifadesi vardır. Gerilmiş adaleleri, şişmiş boyun damarları, yukarı kalkmış kolları, biri yumruk şeklinde sıkılmış, diğeri bir şeyi parçalayacakmış gibi açılmış elleri ile, ayakları altında yatan figüre, yukarıdan bakarak adeta ezmektedir.
Atatürk: 1937 yılında, Afyon ziyaretinde, anıt hakkında: “ Büyük Zaferi en iyi anlatan anıt” diyerek, beğenisini dile getirmiştir. Zaman içinde, heykelin üzerinde meydana gelen oksitlenme ve deformasyon, 2008 yılında yapılan çalışmalarla temizlenmiştir.
Evet: bakın tüm ülkeyi gezdim, ama gerçekten bu derece anlamlı, canlı bir anıt gördüğümü söyleyemem. Afyonkarahisar yöresine yolunuz düşerse, mutlaka gidin ve bu muhteşem anıtı görün. Kesinlikle çok beğeneceğiniz, muhteşem bir anıt.
Afyonkarahisar Kocatepe Anıtı
KOCATEPE ANITI
Şehir merkezinde, Örnekevler Mahallesinde bulunan park içinde, basamaklarla çıkılan, yüksek bir teras ortasında, kaide üzerinde Atatürk’ün Kocatepe’ye çıkış anını gösteren heykel anıtı, 1970 yılında açılmış olup, heykeltıraş Namık Denizhan tarafından yapılmıştır.
Afyonkarahisar Ulucami
Afyonkarahisar Ulucami
ULUCAMİ
Camikebir mahallesindedir. Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin oğlu Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından, 1273 yılında yaptırılmıştır. Mihberi: Emirhaç Bey, süslemeleriyse Nakkaş Mahmut Oğlu Hacı Murat tarafından yapılmıştır. Minaresi tuğladandır. 40 ahşap sütun ve başlık üzerine oturtulmuştur. Düz toprak damlıdır. 1341 yılında onarılmıştır.
Afyonkarahisar Kalesi
AFYON KALESİ
Her ne kadar bu kaleye çıkmasanız da, uzaktan geçerken, ana yol üzerinde ilerlerken; bu kalenin bulunduğu kaya blokunun uzaktan muhteşem görüntüsün mutlaka göreceksiniz. Evet, her gelip geçtiğinizde, belki bir-iki saniye bakıp geçtiğiniz kale, gerçekten ilginç bir yer. Buyurun kale ile ilgili ayrıntılı bilgi. Umarım bir gün, buralardan geçerken, 3-4 saatlik bir zamanınız olur ve bu kaleye çıkarsınız.
Kaleye çıkış zamanı, ortalama: 30 dakikadır. Volkanik özellikle, doğal bir kaya kütlesinin üzerinde kurulmuştur. Yüksekliği: 226 metredir. Arzava ülkesine sefer düzenleyen Hitit İmparatoru II. Murşili tarafından, MÖ.1350 yılında, askerlerinin kışı geçirmeleri amacıyla yapıldığı sanılmaktadır. Kalenin o zamanki ismi Hapanuva (yüksek tepe şehri) dır. Sonraki dönemlerde, eklerle daha da genişleyen kale, çevrenin kontrolü için önemli bir stratejik konumdadır.
Afyonkarahisar
Kale zirvesinde: Ana Tanrıça Kybele’ye adanmış bir çok tapınma yerleri ve 4 adet büyük sarnıç (su çukuru) var.
Malazgirt savaşından sonra, 11’nci yüzyılda, Selçuklular buraya yerleşirler. Burada yaşayan Türk boyları, kayalar üzerindeki bu kaleye “Karahisar” adını verirler. Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat, bu kalede hazinelerini saklar.
Bu yüzden de, “Hisar-ı Devle” ismiyle tanınır. Selçuklu Vezirlerinden Sahip Ata Fahrettin Ali ve oğullarına, kale muhafızlığı verilir ve bu nedenle de ismi “Karahisar-ı Sahip” olur.
Osmanlı döneminde, Sultan II. Selim, kaleyi onarır ve en iyi Afyon’un bu çevrede yetişmesinden ötürü de, kaleye “Afyonkarahisar” ismi verilir.
Afyonkarahisar
Dik bir tepe üzerindeki kaleye: kayaların üstüne oyulmuş merdivenlerle çıkılır. Bunlar: iç ve dış olmak üzere, iki bölümden oluşur. Kız kalesi veya kız kulesi denilen kalenin iç bölümü, muhafızlara ayrılmıştır. Sultan Alaeddin Keykubat burada: cami, saray, erzak ambarı, cephanelikler, 8 su sarnıcı ve değerli eşyaların saklandığı bir de mahzenler yaptırmıştır.
Burası; askeri amaçlı olduğundan halkın oturacağı yerler bulunmaz. Buradaki caminin süslü bezemeleri olan minaresi yıkılmıştır. Ayrıca, kalenin batı kapısı üzerindeki iki yazıttan biri: Alaaddin Keykubat’ın ve diğeri ise Sultan II. Selim’in yaptırdığı onarımları belirtir.
Anadolu’nun kilidinin Afyon’un alınmasıyla açılacağını düşünerek, Afyon’a saldırmışlardır. Haçlı seferleri buradan geçirilmek istenmiştir.
Selçuklular, Afyon’u üs olarak kullanmışlardır. Anadolu’da egemenlik kurmak isteyen Yunanlılar da, yine stratejik öncelik verdikleri Afyon’da üstlenmişlerdir.
Afyonkarahisar
Afyonkarahisar’da karasal iklim hüküm sürer. Yazlar sıcak ve kurak, baharlar ılık ve yağışlı, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. Ama, tek kelime etmek gerekirse, Afyonkarahisar, soğuk bir şehir, kar yağışı pek eksik olmuyor.
Afyonkarahisar
KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi, şehirde: üç kampüste eğitim ve öğretim faaliyetlerini sürdürüyor. Bunlar: Ahmet Necdet Sezer, Ali Çetinkaya ve Ahmet Karahisari kampüsü. Bu arada: eski Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Sezer’in Afyonlu olması nedeniyle, kampüslerden birine adı verilmiş.
Bu kampüslerde: Tıp Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi gibi eğitim üniteleri var. Bu ünitelerde: öğrenciler için her türlü sosyal tesis bulunuyor.
Afyonkarahisar Zafer Yürüyüşü
ZAFER YÜRÜYÜŞÜ
Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi tarafından her yıl; 23-26 Ağustos tarihleri arasında düzenleniyor. Etkinlik: önce Ankara’da Anıtkabir ziyaretiyle başlıyor. Daha sonra şehir içinde çeşitli yerlerin gezilmesi sağlanıyor. Sonra: 26 Ağustos günü, saat: 01.00’de, Çakırözü Köyünden Kocatepe’ye yürüyüş başlatılıyor.
Onur ve gururun bir arada yaşandığı “Kocatepe Zafer Yürüyüşü” günün ilk ışıklarında sona eriyor. Etkinliğe; ülkemizin yaklaşık 50 üniversitesinden, 400 civarında öğrenci ve öğretim elemanı katılıyor. Ayrıca: sivil toplum örgütleri ve Afyonkarahisar ile ülkemizin diğer birçok ilinden gelen vatandaşlar da katılabiliyorlar.
Bakın, bu bana bir şey hatırlatıyor. Avustralya ve Yeni Zelanda devletlerinin; her yıl Nisan ayında gerçekleştirdikleri “Anzak günü” törenlerini. Belki biliyorsunuz dur; “ Her yıl, Nisan ayında, Avustralya ve Yeni Zelanda devletleri, düzenlenen büyük organizasyonlar ile, onbinlerce genci, uçaklarla, ücretsiz olarak, 20 saat uçak yolculuğuna gönderiyorlar.
Bunlar: Gelibolu’da, Anzak koyu olarak isimlendirilen yerde: geceden yerleşiyorlar ve sabaha karşı, dedelerinin yaptığı gibi, yarı bellerine kadar Çanakkale boğazının serin sularına girip, karaya doğru ilerliyorlar, ataları için dini ayin düzenliyorlar.”
Evet: eminim ki, bu gerçeği çoğumuz bilmiyoruz, ama nesillerin geçmişine sahip çıkması açısından, muhteşem bir uygulama. Evet, zafer yürüyüşü denilince, benim aklıma gelen bu. Bu gençlerimiz; yıllar önce Büyük Taarruz sırasında atalarının yaşadıklarını yaşamak istercesine, bu yürüyüşü organize ediyorlar, ne denir, tebrikler, umarım bu yürüyüşler, yüzlerce yıl sürer, devam eder.
BAŞKOMUTANLIK MİLLİ PARKI
Ankara-İzmir karayolu, Antalya-Afyon karayolu ve İstanbul-Bursa-Eskişehir karayolu ile buraya ulaşım sağlanmaktadır. 26 Ağustos tarihinde, Kocatepe’den başlayan Türk Kurtuluş Taarruzu, 27-28 Ağustos tarihlerindeki kanlı muharebelerde, Kocatepe bölgesindeki düşman kuvvetlerini önüne katarak sürmüş ve 29 Ağustos’ta, Afyon’a ulaşmıştır.
Beş gün; geceli-gündüzlü aralıksız süren meydan savaşını, Ulu Önder Atatürk’ün; 26-30 Ağustos 1922 tarihinde, bütün dünyayı şaşırtan bir başarı ile sonuçlandırdığı Kurtuluş Savaşının geçtiği yörelerdeki tarihi olgular, Başkomutan Tarihi Milli Parkının ana kaynak değerini oluşturmaktadır.
Afyonkarahisar Başkomutanlık Milli Parkı
Kocatepe ve Dumlupınar bölümlerinde ormanlık alanlar içinde, bütün yıl, su bulunan vadi boyları, pek çok endemik türleri kapsayan bitki örtüsü ve yaban hayatı zenginlikleri, Milli Parkın diğer değerlerini oluşturur.
Milli Park içinde: ana iki bölüm içinde yer alan, Kocatepe ve Dumlupınar savaş alanları, Şehitlikler ve anıtlar görülmesi gereken yerlerin başında gelir. Ayrıca, ormanlık alanlardaki vadi boylarında, bitki zenginliği, ziyaretçileri etkiler.
Akören mevkiindeki günübirlik kullanım alanı, ziyaretçilere piknik yapma imkanı sağlamaktadır. Çalköy göleti ve çevresi rekreaktif amaçlı kullanıma uygun olup, çadırla konaklama imkanı sağlanmaktadır.
KOCATEPE ŞEHİTLİĞİ
Kocatepe: Afyon’un 20 km. güneyinde, Büyük kalecik Kasabasındaki bir tepedir. Başkomutan Tarihi Milli Parkı içindedir. Anıt; Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Türk Ordusunun karargah kurduğu ve Kocatepe’de verilen Milli Mücadelede şehit düşen kahramanlarımız adına, 1972 yılında yaptırılmıştır.
Afyonkarahisar Kocatepe Atatürk Anıtı
KOCATEPE ATATÜRK ANITI
Atatürk; Büyük Taarruzu, günümüzde de varlığını sürdüren siperden bizzat sevk ve idare etmiştir. Kocatepe’ye: Milli Savunma Bakanlığı tarafından, 1953 yılında bir anıt yaptırılmış ve üzerine yazıt konulmuştur. Kültür Bakanlığı da, 1993 yılında: Atatürk Anıtı ve çevre düzenlemesi yapmış ve Kocatepe ziyarete açılmıştır.
Bronzdan yapılan Atatürk Anıtı; 4 ton ağırlığında ve 7.5 metre yüksekliğindedir. Atatürk; elinde sigarası, dalgın, yürüyor. Yoldan geçerken, uzaktan bu görüntüsü seçebilirsiniz. Hemen önünden geçeceksiniz, dinlenmek için ayıracağınız kısa bir zaman parçasını, burada değerlendirebilirsiniz.
YÜZBAŞI AĞAH EFENDİ ŞEHİTLİĞİ
Büyük Kalecik Kasabasında, Kurtkaya Mevkiinde, Kurtuluş Savaşımız sırasında, 27 Ağustos 1922 günü şehit olan Bayburtlu Yüzbaşı Agah Efendi ile Sinoplu Üsteğmen Feyzullah Efendi ve 101 silah arkadaşının bulunduğu şehitliktir. Şehitlik; 1972 yılında onarılmış, 1993 yılında Kültür Bakanlığı tarafından yenilenmiştir.
BÜYÜK TAARRUZ ŞEHİTLİĞİ VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ANITI
Afyonkarahisar’a 16 km. uzaklıkta bulunan Afyon-Antalya-İzmir yol kavşağında, Işıktepe üzerinde yapılmıştır. 26-27-28-29 Ağustos 1922 tarihlerinde şehit düşen 275 subay ve 2150 Mehmetçik anısına, 1993 yılında yapılmış olan şehitliğin alanı: 3 bin metre karedir. Yolun hemen sağında, geçerken uzaktan görebiliyorsunuz.
ALBAY REŞAT ÇİĞİLTEPE ŞEHİTLİĞİ
Sincanlı İlçesinin güneyinde, Başkomutan Tarihi Milli Parkı içinde, Çiğiltepe mevkiindedir. 57’nci Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey, Büyük Taarruzun ikinci günü olan 27 Ağustos 1922 tarihinde, Atatürk’e verdiği sözü yerine getiremeyerek, hedefini ele geçirememenin verdiği üzüntü ile intihar eder. Ancak, yarım saat sonra, Çiğiltepe alınır. Şehitlik, Reşat Bey ve o bölgede şehit düşen askerlerimiz adına, 1995 yılında yaptırılmıştır.
ANITKAYA ŞEHİTLİĞİ
Afyon-Kütahya karayolu üzerinde, Anıtkaya kasabasındaki bir höyük üzerinde, üst terasta, Kurtuluş Savaşımız sırasında, 28 Ağustos 1922 günü, 13 ve 20’nci Alaydan şehit olanlar anısına, 1924 yılında, piramidal bir anıt dikilmiştir. 1972 yılında çevre düzenlemesi yapılmıştır.