HASAN DAŞ

2 SORUDA DOĞU TÜRKİSTAN

1)NEDEN DOĞU TÜRKİSTAN DA ZULÜM VAR?

 1911’de çin imparatorluğu yıkılıyor ve bu süreçte Mao dönemi başlıyor bu dönemle birlikte 1949’da çin komünist partisi DOĞU TÜRKİSTAN’A giriyor ve resmen işgal ediyor. Bu süreçle beraber çok ciddi asimile(herhangi bir milletin kültürünü  yok edip kendi kültürünü o millete empoze etmek) çalışmaları yapılıyor.

Bütün bunların temel nedeni;

1-Çin İslamiyet’i bir hastalık olarak görüyor ve evrensel olması hasebiyle tüm dünyaya hakim olmasını istemiyor buna binaen İslam’ın kökünü kazımak istemesinden dolayı zulüm ediyor

2-DOĞU TÜRKİSTAN çin için stratejik bir konumda bulunuyor çünkü Doğu Türkistan ondan fazla ülkeye sınırı var

3-çin Doğu Türkistan’ı enerji merkezi ilan etmiş durumda (petrol ,doğalgaz ,altın ,gümüş) bu sebeplerden dolayı Doğu Türkistan’ı kaybetmek istemiyor bir nevi bu durumda fransa için Afrika ülkeleri ne ifade ediyorsa çin içinde doğu Türkistan aynı şeyi ifade ediyor.

4-çin ihracat için ürettiği ürünlerini satmak için geliştirdiği ipek yolu projesi’ nin Doğu Türkistan’dan geçmesi, şayet Doğu Türkistan bağımsız olursa çin için ipek yolu sadece proje olarak kalır ve hayata geçirilemez

5-çin Doğu Türkistan projesiyle o bölgeyi 2050 yılına kadar Türkistsan değil çin olarak adlandırmış olma isteği

Çin belirttiğimiz bu 5 maddedeki sebeplerden dolayı Doğu Türkistan’a zulüm etmektedir.

2)DOĞU TÜRKİSTAN’I BU ZULÜMDEN NASIL KURTARABİLİRİZ?

Maalesef biz Müslümanlar olarak İslam’ı doğru bir şekilde yorumlayamadığımız , anlayamadığımız ve kendi bireysel menfaatlerimize yonttuğumuz için bugün hem DOĞU TÜRKİSTAN hem de GAZZE’DE ki kardeşlerimiz için hiçbir şey yapamıyoruz. Bazılarımız boykot  etmeye çalışarak elinden geleni gösterse de bu durum işin farkında olmayan başka bir sözde Müslüman tarafından alay konusu oluyor.                                                                                                                                                               KURAN VE HADİS BAĞLAMINDA;

“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir”

Bu hadis-i şerif bağlamında meseleye yaklaştığımızda maalesef imanın en zayıf derecesini kabul etmek zorunda kalıyoruz çünkü zamanında işimizi iyi yapmadık ve Müslümanlar olarak gaflet kuyusundan  kendimizi çıkaramadık  “size iki şey bırakıyorum bu iki şeye sımsıkı sarılın! birisi Allah’ın kitabı diğeri ise benim sünnetimdir “diyen Allah rasulüne iman ettiğimizi söyledik fakat onun bırakmış olduğu iki mirasa sımsıkı sarılmadık. Şayet sarılmış olsaydık zaten o gaflet kuyusuna düşmezdik. Şimdi tek bir çare var bu iki mirasa sımsıkı sarılmak ve “EMROLUNDUĞUMUZ GİBİ DOSDOĞRU OLMAKTIR”…

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.” (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)Hadis-i şerifte vurgulanmak istenen yek vücut olmamız gerektiğidir.biz Müslümanlar çoğu konuda olduğu gibi maalesef bu konuda da sınıfta kaldık. Birbirimize alevi dedik vurduk sen sünnisin dedik evini yaktık ,Müslüman bir kardeşimiz bizimle aynı düşüncede olmadığında yapmadık işkence bırakmadık. Birde hem iktidar hem muktedirsek sen kafirsin deyip zulüm ettik evet başkası değil biz kendimiz yaptık. velhasılı kendi uzvumuzu kendimiz kesmiş olduk…

Ey mü’minler! Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah’ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız; derken Allah kalplerinizi kaynaştırdı da O’nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ateşten bir çukurun tam kenarında idiniz, fakat Allah sizi oraya düşmekten kurtardı. Doğru yolu bulasınız diye, Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor.

Allah ve rasulü biz Müslümanlara yek vücut olmamızı, tefrikaya düşmememizi ve içimizden layık olan bir lider yönetiminde hep birlikte hareket etmemizi tavsiyede bulunuyor ki kafire aman demeyelim. Aksi halde bugün Doğu Türkistan’da Gazze’de yaşanan katliama, soykırıma ve zulme kalben buğz etmek yerine olaya elimizle müdahale edebilelim. Yaklaşık 2 milyar Müslüman bugün Doğu Türkistan’da Gazze’de yapılan zulme aynı anda ortaklaşa harekete geçmemiz gerekir.  istaklal şairimiz Mehmet Akif ERSOY’UN da dediği gibi; Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.